29 Nisan 2024 Pazartesi

Black Mirror: Nosedive

 Black Mirror: Nosedive

bu haftaki konuğumuz en sevdiğim dizi serilerinden biri olan Black Mirror: Nosedive bölümüyle karşınızdayım. Black Mirror' u size kısaca tanıtacak olursam, İnsanlığın en kötü özelliklerini, en büyük buluşlarını ve çok daha fazlasını gözler önüne seren, Günümüz teknolojisiin ne derece evrimleşip korkunç bir hal alacağını izleyiciye sunan bir başyapıt. Bütün bölümlerin ortak özelliği ise gelecekteki teknolojik cihazların boyut atladığı bir dönemde geçmesidir. 

Öncelikle bölümümüzdeki dünyadan birazcık bahsedeyim. Her kişinin bir hesabı ve bu hesapların puanları vardır. Birileriyle her görüşmenizde ve sohbetinizde onları puanlayabilirsiniz. Anonim veya kendinizi göstererek. Yüksek puanlı insanlar düşük puanlı insanlar. Tıpkı gerçek hayatımızda olduğu gibi elit ve zenginler, varoş ve fakirler… Çoğu insanın amacı yüksek puanlı insan kategorisine girmek. Black Mirror: Nosedive bölümünü izlediğimde aslında günümüz koşullarına bakıldığında aynı durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Nosedive bölümü kısaca tanımadığımız insanlar tarafından takdir edilme ve onaylanma kaygısı, bugün sosyal medya sayesinde gerçeküstü bir seviyeye ulaşmış ve daha genç jenerasyonların hayatını ele geçiren bir saplantıya dönüşmüş vaziyette olduğunu işlendiği bir bölüm.

Black Mirror: Nosedive aslında gelecek zamanlarda insanların artık para dilenen boyuttan sosyal statü için puan dileneceği zamana evrimleşeceğini gösteriyor. o zamanlar şimdiden yakın çünkü bu sistem Çin' de şu anda sosyal skor ya da sosyal puanlama sistemi adında bir uygulama yürürlükte. ülkemize gelmesi biraz zor olsa da dünyaya gelmesi her an meselesi. Nosedive bize çok doğru bir noktaya ayak basmamızı sağlıyor. Sosyal statü için gerçek benliğimizden uzaklaştığımız, kimsenin kendisi olmadığı, duyguları bulunmayan robottan farksız bir insan sisteminin geleceğini bize hatırlatıyor. Günümüzün beğenilme ve popülerleşme kaygısının gelecekteki alacağı hali suratımıza fırlatıyor.



Bana kalırsa bu bölüm geleceğe değil, net bir biçimde günümüze bir uyarı. Hali hazırda bu bölüme benzer bir yaşantımız yok mu sizce de? Özellikle yeni arkadaş çevremizi Instagram’daki, Facebook’taki, Twitter’daki paylaşımlarımız etkilemiyor mu? Ya da o meşhur dediğimiz fenomenler (4.5 üzeri yıldızlılar), yani günümüzün ünlülerinin takip listesinde ya da arkadaş çevresinde olmak için sizin de fenomen olmanız gerekmiyor mu? Bir mekana gittiklerinde ücretsiz yeme içme gibi durumlar “O fenomen mekana geldi” gibi durumlardan olmuyor mu? 

Yazımı birkaç yorum ve soru ile bitirmek istiyorum. İnsanlar tarafından onaylanmak ve elit olmak gerçekten de bu denli önemli bir şey midir? İnsan sosyal bir varlık fakat sadece kendimiz dışında birileri istediği veya hoş bulduğu için bir şeyler yapmak, hayatımızdaki önemli kararları buna göre vermek; insanın benliğini kaybetmesine sebep olmaz mı? Bence kendini dinlemeyip önemsemeyip sadece dış etkenlere göre yaşayan insanlar elbet bir gün kendilerini kaybederler ve bu kayıplar çok yıkıcı olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Re/member

 Re/member Merhaba sevgili okurlarım bu serimizin son yazısıyla birlikte karşınızdayım. Bir veda olarak düşünebilirsiniz. Serimizin son konu...